Almanya'nın 35 Yıldır Bitmeyen “Birleşme Sancısı”

Berlin Duvarı'nın yıkılışının 35. yılında, Almanya'da  Doğu ve Batı arasındaki farklar hala derin şekilde hissediliyor. Birlik Raporu ve çeşitli uzmanların değerlendirmeleri, gelir eşitsizliği, toplumsal temsildeki dengesizlikler ve bölgesel farklılıkların devam ettiğini ortaya koyuyor. Doğu Almanya'da yaşayanlar, kendilerini hâlâ "ikinci sınıf vatandaş" olarak görüyor ve toplumda yeterince temsil edilmediklerini düşünüyorlar.

Gelir ve Mülkiyet Eşitsizliği

Doğu Almanya'da tam zamanlı çalışan bir kişi, Batı Almanya'daki bir çalışana göre ayda ortalama 800 Euro daha az kazanıyor. Bu da Doğu’daki yaşam standartlarının Batı’ya kıyasla hala geride olduğunu gösteriyor. Ayrıca, mülk sahibi olma oranları da Batı'dakilere göre daha düşük.

Toplumda Yetersiz Temsil

Ekonomide ve sosyal hayatta Doğu Almanya'daki insanlar yeterince temsil edilmiyor. Bir araştırmaya göre, Doğu Almanya nüfusun %20'sini oluşturmasına rağmen, ekonomi yönetimindeki temsil oranı sadece %4 seviyesinde. Bu da Doğuluların kendilerini hâlâ "ikinci sınıf vatandaş" olarak hissetmelerine yol açıyor.

Toplumsal Birlik ve "Biz" Duygusu

Alman toplumunda bir "biz" duygusu eksikliği olduğu gözlemleniyor. Sadece %14’lük bir kesim, Alman toplumunda güçlü bir birlik olduğunu düşünüyor. Özellikle Doğu Almanya’da yaşayanlar, topluma daha az dahil olduklarını ve sosyal hayatta daha az yer aldıklarını hissediyorlar.

Umut Veren Gelişmeler

Her ne kadar bu eşitsizlikler devam etse de, özellikle genç nesiller arasında daha güçlü bir bağ oluşmaya başladı. Ostbeauftragter Schneider, Doğu ve Batı Almanya’nın düşündüğümüzden daha fazla birbirine bağlı olduğunu ve yeni nesillerin daha "bütünleşmiş" bir Almanya'da büyüdüğünü belirtiyor. Bu, ilerleyen dönemlerde farkların daha da azalacağına dair umut veriyor.

Sonuç

Doğu ve Batı Almanya arasındaki bu farkların giderilmesi için daha fazla politika ve desteğe ihtiyaç var. Uzmanlar, bu sürecin yavaş ilerlediğini ancak genç nesiller sayesinde bu farkların zamanla kapanacağına inanıyor. (Redaksiyon / Mesut Hastürk)

Kaynaklar: